-
1 tıraş bıçağı
-
2 tıraş bıcağı
ле́звие ( безопасной бритвы) -
3 tıraş bıçağı
кырынгыч -
4 tıraş bıçağı
n. razor blade* * *razor -
5 tıraş bıçağı
pîj -
6 tıraş\ biçağı
бри́тва (ж) -
7 tıraş bıçağı
razor blade -
8 sadece tıraş bıçağı
Razors only. -
9 tıraş
tıraş Rasieren n; Rasur f; Haarschnitt m; fam Gefasel n;tıraş bıçağı Rasierklinge f; Rasiermesser n;tıraş etme! fam fig mach mal halblang!;tıraş etmek v/t rasieren; fig fam dauernd quasseln; flunkern, aufschneiden;tıraş fırçası Rasierpinsel m;tıraş kremi Rasiercreme f;tıraş makinesi Rasierapparat m;tıraş olmak sich rasieren (lassen) -
10 tıraş
"1. shaving, shave. 2. very close haircut: asker tıraşı GI haircut. 3. growth of beard (of so many days): iki günlük tıraş a two-day´s growth of beard. 4. smoothing away the rough edges on; planing. 5. slang pulling (someone´s) leg, having (someone) on, putting (someone) on. 6. slang very boring talk, palaver. - bıçağı razor blade. - etmek /ı/ 1. to shave. 2. to cut (hair) very close. 3. slang to pull (someone´s) leg, have (someone) on, put (someone) on. 4. slang to bore (someone) to death with a lot of talk, talk (someone´s) head off. - fırçası shaving brush. -ı gelmek/uzamak to need a shave. - kremi shaving cream. - losyonu after-shave lotion, aftershave. - makinesi 1. safety razor, razor. 2. electric shaver. - olmak 1. to shave oneself, shave. 2. to get a shave, have a shave. - sabunu shaving soap. -a tutmak /ı/ slang to bore (someone) to death with a lot of talk, talk (someone´s) head off. -ı uzamak (for someone) to need a shave." -
11 bıçak
1) Messer nt\bıçak çekmek ein Messer ziehen\bıçak gibi messerscharfbir şeyde \bıçak kemiğe dayanmak ( fig) etw ist unerträglich geworden; ( parasızlıktan) jdm sitzt das Messer an der Kehlekeskin/kör \bıçak ein scharfes/stumpfes Messerbıçağın sırtı ve yalımı der Rücken und die Schneide der Klingeorağın/tırpanın bıçağı die Klinge der Sichel/der Sense\bıçak altına yatmak unters Messer kommenbirine \bıçak atmak jdn unters Messer nehmen
См. также в других словарях:
tıraş bıçağı — is. Erkeklerin yüzlerindeki kılları kesmek için kullandıkları, çelikten yapılmış ince bıçak, jilet, ustura … Çağatay Osmanlı Sözlük
tıraş — is., Far. terāş 1) Saç veya sakalı kesme işi, yülüme Tıraştan sonra da bıyık, sakal yerleri belli olurdu. M. Ş. Esendal 2) Erkek saçını belli bir biçim vererek kesme Asker tıraşı. 3) Kesilme ve kazınma zamanı gelmiş saç ve sakal Üç günlük… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bıçak — is., ğı 1) Bir sap ve çelik bölümden oluşan kesici araç Ekmek bıçağı. Sebze bıçağı. 2) Çeşitli kesme işlerinde kullanılan keskin ağızlı araç Basımevi bıçağı. Birleşik Sözler bıçaksırtı bıçak sırtı çatal bıçak takımı … Çağatay Osmanlı Sözlük
jilet — is. İnce çelikten yapılmış, iki yanı keskin tıraş bıçağı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller jilet atmak jilet gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
ustura — is., Far. usturre Tıraş için kullanılan, açılır kapanır, çok keskin bıçak, baş bıçağı, yülgü Tayyar ile kalfaları tertemiz giyinmişler, boyuna ellerindeki yepyeni usturaları kılağılıyorlar. O. C. Kaygılı Birleşik Sözler ustura taşı Atasözü, Deyim … Çağatay Osmanlı Sözlük